Sıçramalı Evrim
Evrim Teorisi - The Evolution Theory :: Evrim Teorisi :: Evrim Teorisini Anlayabilmek İçin :: Evrimsel Biyolojiye Giriş
1 sayfadaki 1 sayfası
Sıçramalı Evrim
Sıçramalı evrim teorisi makroevrim süreciyle ilgili fosil kayıtlarında belgelenen türler şemasından yapılan bir çıkarımdır. Fosil kayıtlarında bir türden diğerine geçiş çoğu coğrafi bölgede keskindir –araformlar bulunmaz. Kısacası türler uzun zaman dilimler boyunca değişmeden kalmış da sonra yeni türlerle yer değiştirmiş gibi görünür. Fakat geniş alanlar araştırılırsa iki tür arasındaki boşluğu bağlayan araformalar küçük, yerelleşmiş bölgelerde bulunabiliyor. Örneğin Jurassic döneminde Kutcehithyris, K. Acutiplicata cinsi brachiopodlar başka bir türün K. Euryptycha’nın altında görülüyor. İki tür de yaygın ve geniş bir coğrafi bölgeyi kaplıyorlar. Birbirlerinden, bazılarının onların farklı cinsler altında yer almalarını isteyecek kadar, farklılar. Yalnızca küçük bir bölgede yaklaşık 1,25m lik birikinti tabakasında bu fosiller bulundu. İki türü ayıran ince (10cmlik) tabakada her iki türde ara türlerle birlikte bulundu. Diğer bölgelerde keskin bir geçiş var. Eldredge ve Gould türleşme sırasında çoğu önemli morfolojik değişimin küçük önemsiz populasyonlarda (nispeten) daha çabuk gerçekleştiğini öne sürdüler. Yeni formlar o zaman ayrı soydan gelen türlerin alanını işgal eder. Bu yüzden fosillerin bulunduğu pek çok yerde, bir türden diğerine geçiş keskin olur. Bu keskin geçiş göç ile yer değiştirmeyi yansıtır, evrimi değil. Geçiş fosillerini bulak için türleşme bölgesi bulunmalıdır.
Teori hakkında kayda değer bir kafa karışıklığı var. Baz popüler tanımlamalar fosil kayıtlarındaki keskin değişimlerin baş döndürücü hızda bir evrimin sonucu olduğu izlenimine yol açıyor; bu teorinin bir parçası değil.
Sıçramalı evrim hiyerarşik bir evrim teorisi olarak sunulur. Sıçramalı evrimin savunucuları türleşmeyi mutasyona, bir türün diğer türle yer değiştirmesini doğal seçilime benzetiyorlar. Bu tür seçilimi olarak adlandırılır. Mutasyonun gen havuzuna yeni aleller eklemesi gibi türleşme tür havuzuna yeni türler ekler. Doğal seçilmin bir aleli başka bir alele tercih etmesi gibi tür seçilimi bir türü başka bir türe tercih eder. Bir gruptaki evrimsel yönelim tür içinde çalışan doğal seçilimin değil türler arası seçilimin bir sonucu olur. Bu teorinin en tartışmalı kısmıdır. Pek çok biolog bu paleontologların ortaya koyduğu makroevrim şekline katılır fakat tür seçiliminin teorik açıdan bile mümkün olmadığına inanır.
Eleştirenler tür seçiliminin doğal seçilime benzer olmadığı ve bu yüzden evrimin hiyerarşik olmadığını söyleyecektir. Ayrıca zamanla üretilen tür sayısı gen havuzuna giren alel sayısından çok daha azdır. Tür seçilimi (eğer bu sahiden gerçekleştiyse) ile üretilen uyumsal evrimin popülasyon içerisinde doğal seçilim tarafından üretilenden onlarca defa daha az olması gerekir.
Sıçramalı evrimin testleri muğlak oldu. Evrim oranlarının zaman içerisinde değişim gösterdiği biliniyordu, bu tartışmalı değil. Fakat filogenetik çalışmaları türleşme ve morfolojik değişim arasında açık bir bağlantı olup olmadığı konusunda çelişiyor. Ayrıca bazı türle içinde önemli ölçüde polimorfizim var. Örneğin mavi yüzgeçli güneş balığında iki erkek biçimi vardır. Biri büyük, uzun ömürlü, eşini koruyan erkek; öbürü daha küçük, daha kısa ömürlü ve büyük erkekler tarafından korunan dişilerle gizlice çiftleşir. Tür içi poliformizmin türleşmenin büyük morfolojik değişimlerin gereği olmadığını ortaya koyuyor.
Teori hakkında kayda değer bir kafa karışıklığı var. Baz popüler tanımlamalar fosil kayıtlarındaki keskin değişimlerin baş döndürücü hızda bir evrimin sonucu olduğu izlenimine yol açıyor; bu teorinin bir parçası değil.
Sıçramalı evrim hiyerarşik bir evrim teorisi olarak sunulur. Sıçramalı evrimin savunucuları türleşmeyi mutasyona, bir türün diğer türle yer değiştirmesini doğal seçilime benzetiyorlar. Bu tür seçilimi olarak adlandırılır. Mutasyonun gen havuzuna yeni aleller eklemesi gibi türleşme tür havuzuna yeni türler ekler. Doğal seçilmin bir aleli başka bir alele tercih etmesi gibi tür seçilimi bir türü başka bir türe tercih eder. Bir gruptaki evrimsel yönelim tür içinde çalışan doğal seçilimin değil türler arası seçilimin bir sonucu olur. Bu teorinin en tartışmalı kısmıdır. Pek çok biolog bu paleontologların ortaya koyduğu makroevrim şekline katılır fakat tür seçiliminin teorik açıdan bile mümkün olmadığına inanır.
Eleştirenler tür seçiliminin doğal seçilime benzer olmadığı ve bu yüzden evrimin hiyerarşik olmadığını söyleyecektir. Ayrıca zamanla üretilen tür sayısı gen havuzuna giren alel sayısından çok daha azdır. Tür seçilimi (eğer bu sahiden gerçekleştiyse) ile üretilen uyumsal evrimin popülasyon içerisinde doğal seçilim tarafından üretilenden onlarca defa daha az olması gerekir.
Sıçramalı evrimin testleri muğlak oldu. Evrim oranlarının zaman içerisinde değişim gösterdiği biliniyordu, bu tartışmalı değil. Fakat filogenetik çalışmaları türleşme ve morfolojik değişim arasında açık bir bağlantı olup olmadığı konusunda çelişiyor. Ayrıca bazı türle içinde önemli ölçüde polimorfizim var. Örneğin mavi yüzgeçli güneş balığında iki erkek biçimi vardır. Biri büyük, uzun ömürlü, eşini koruyan erkek; öbürü daha küçük, daha kısa ömürlü ve büyük erkekler tarafından korunan dişilerle gizlice çiftleşir. Tür içi poliformizmin türleşmenin büyük morfolojik değişimlerin gereği olmadığını ortaya koyuyor.
Evrim Teorisi - The Evolution Theory :: Evrim Teorisi :: Evrim Teorisini Anlayabilmek İçin :: Evrimsel Biyolojiye Giriş
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz